göz önünde bulundurmak

Bear in mind f.

Göz önünde bulundurmak. Parlementoda çoğunluğu elinde bulundurmak. To show regard to f. Diese sätze sind von externen quellen und können mitunter fehler enthalten. Hold majority in parliament f.

Göz önünde tutmak bulundurmak deyiminin anlamı. Herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak. Bab la ist für diese inhalte nicht verantwortlich. Dikkate almak herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak.

Göz önünde bulundurmak şükela. Show regard to f. Herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak yola çıkıyorsunuz ama yağmuru da göz önünde tutun okunma. Herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak.

Göz önünde bulundurmak teriminin türkçe ingilizce sözlükte anlamı consider. Göz önünde tutmak bulundurmak deyimin anlamı. I have to consider every possibility. Göz önünde bulundurmak nedir ve göz önünde bulundurmak ne demek sorularına hızlı cevap veren sözlük sayfası.

Take in consideration f. Göz önünde tutmak bulundurmak deyiminin anlamı ve göz önünde tutmak bulundurmak ile ilgili cümleler göz önünde tutmak bulundurmak. Pay regard to f. Göz önünde bulundurmak anlamı göz önünde bulundurmak ingilizcesi ingilizcede göz önünde bulundurmak göz önünde bulundurmak nnd.

Her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundayım. Hier kannst du mehr darüber lesen. Yola çıkıyorsunuz ama yağmuru da göz önünde tutun. Entertain the possibility f.

Yola çıkıyorsunuz ama yağmuru da göz önünde tutun göz önünde tutmak bulundurmak anlamı göz önünde tutmak bulundurmak ne. Yola çıkıyorsunuz ama hava durumunu da göz önünde bulundurun arkadaşının bu öneriyi kabul etmeyebileceğini de göz önünde bulundur. Tümü bugün tdk ya göre herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak dikkate almak. I can t believe that you aren t at least willing to consider the possibility that there s another explanation.

Ihtimali göz önünde bulundurmak. Göz önünde bulundurmak deyiminin anlamı açıklaması ve örnek cümleleri.